Hıdrellez ile ilgili yazı dizimizin son kısmına gelmiş bulunuyoruz. Elbet bilmediğimiz, unuttuğumuz nice adet, nice mâniler olmuştur. Bizler bir meşale yakalım, bu satırları okuyan gençler ise kendilerine ev ödevi alsın, her yıl Mayıs ayının 6’sından Temmuz ayının sonuna kadar tüm yöre köylerimizi dolaşsın, gözlemlerini kayıt altına alarak “Bilecik ve Hıdrellez” konulu bir çalışma yapmasını dileyerek, bu günkü yazımıza başlayalım.
Yöremizde Hıdrellez İle İlgili Yaygın Olan İnanışlar
Mâni söyleme âdeti vardır, örneğin. Mâni söyleme âdetinde çok eğlenilir. Karşılıklı mâniler yakılır.
Hıdrellez gelmeden bir hafta önce evlere badana yapılır, duvar eteklerine saman ve kızıl toprak karışımı harç sürülür.
Hıdrellez günü bütün evlerin kapı ve pencereleri yeşil dallar ile süslenir.
Evin erkekleri ekin tarlalarını mutlaka gezerler.
Eşek dikeni denilen bitkinin kökünü çıkarırlar, sıvısı süte benzeyen bu kökü döver sütü mayalar, yoğurt mayası elde ederler. Bu mayaları da konu komşuya dağıtırlar.
Hıdrellez sabahı tüm kapı ve pencereler açılır. Hızır Aleyhisselam’a (A.s.) bol bereket getirmesi için dua edilir.
Hıdrellezden bir gün önce taze soğanın iki yaprağı aynı boyda kesilir, birine ‘Sefa’ diğerine ‘Cefa’ diye isim takılır. Yeşil soğan yapraklarının uçlarına kırmızı ip bağlanır. Hıdrellez sabahı soğanın hangisinin yaprağı daha uzadı diye bakılır. Uzayan yaprağa göre o yılın ‘Sefa’ yılı mı yoksa ‘Cefa’ yılı mı olacağına inanılır.
Yeşil soğanla ilgili başka bir inanış ise şöyledir. Bir evvelki akşamdan sümbül veya soğanın ucuna kırmızı kurdele bağlayarak soğanın ucunu hafifçe yarar, gül dalına asarlar. Sabah erkenden soğanın uzayıp uzamadığı kontrol edilir. Şayet soğan uzamış ise, soğanı asan kişinin ömrünün çok uzun olacağına inanılır.
Mayasız hamur yoğrulur, ikiye bölünür. Birinin adı ‘Yok Maya’ diğerine ise ‘Var Maya’ Bu mayalar kabarmaya bırakılır. Komşulardan birinin maya ihtiyacı olduğunda ‘Yok Maya’ önceden kabarmışsa bile ‘Yok’ denir, verilmez. ‘Var Maya’ kabarmamışsa bile ‘Var’ demek adettendir ve var maya verilir.
Yoğurt için süt pişirilir mayalanmadan öylece bir kenara bırakılır. ‘Bakalım süt maya tutacak mı?’ Eğer yoğurt tutarsa, ‘ Hz. Hızır (A.s.) uğramış.’ denir.
Hıdrellez sabahı yedi karınca yuvasından toprak alınır, bereket getirsin diye cüzdanda saklanır.
Hıdrellez sabahı (6 Mayıs) çeşmelere, türbelere, yatır mezarlarına gidilir, namaz kılınır, bir yıl boyunca baş ağrısı olmaması için civarda bulunan otlardan taç yapılarak başa takılırdı.
Avlularda budanmış dallar yakılır ve orada bulunanlar ateşin üzerinden atlarlar. Ateşe verilmenin sembolik mesajı her canlı varlığın işe yararlı olma gereğidir! Bahar şenliğinde herkes uyanmalı ve çalışkan olmalı!
Hıdrellez sabahının erken saatlerinde genç kızlar çıkardı yeşil bayırlara, her türlü kötülüklerden kurtulmak için yuvarlanırlardı çayırlarda, soğan atarlardı akan dere ve ırmaklara.
Özellikle genç kızlar yeşil yapraklı bitkilerin üzerindeki çiğleri yüzlerine sürer, ‘Aman çil olmasın yüzümüz!’ diye dua ederler.
Hıdrellez sabahı mahallenin genç kızları topluca gül ekili bir avluya gider etraftan topladıkları kırık eski usul kiremitleri herhangi bir evin bahçesinde bulunan gül ağacının altına bir ev gibi yapar, evlenince evimiz olsun diye dua ederler.
Hıdrellez günü kız çocuklarının kulakları delinir ve küpe takılması için hazırlıklar yapılır. Bu günde altı aylık bebeklerden başlayarak on altı hatta daha büyük yaşta olan kız çocuklarının kulaklarında küpe için delik açılır. Eskiden bu işleri; köyün ‘Ebe’ diye tabir edilen koca-karılarından biri yapar. Kız çocuklarının kulağını büyük bir iğne ile deler, deliğin kapanmaması için de yünden yapılmış bir iplik geçirirlerdi. Bazen çocukların kulaklarında yaralar oluşurdu.
Pilavınız hayırlı, ekinleriniz bol başaklı, meyvalarınız baldan tatlı olsun, Hıdrellez evinize bir bahar gibi doğsun, Bizi biz yapan en küçük bir ayrıntının yaşatılması, kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması konusunda herkesin aynı hassasiyeti göstermesi dileği ile Hıdrellez Bayramı’nız kutlu olsun. Bu yazımızı da genç kızlarımızın Hıdrellez’de söylediği manilerle bitirelim.
Siyah üzüm asması Çetin olur kesmesi Ne müşkül dert imiş Esmer yârin küsmesi
Elmas yüzük yan olur Bakanlar hayran olur A kız senin uğruna Kavga değil kan olur
Gidene eş olayım Paltona peş olayım Yazı yazan eline Cilveli kuş olayım
Bahçelerde gül diken Yaktın beni gül iken Allah’ta seni yaksın Üç günlük güvey iken