Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası Atlet Külot Jartiyer Tanga Jüpon Body Büstiyer

bilecik haberleribilecik haberbozüyük haberosmaneli haberdövizakpchpmhp
DOLAR
36,6274
EURO
40,0282
ALTIN
3.525,65
BIST
10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
22°C
Bilecik
22°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
7°C
Salı Çok Bulutlu
2°C
Çarşamba Karla Karışık Yağmurlu
5°C
Perşembe Çok Bulutlu
8°C

BAŞKÖYLÜ MUHACİR HASAN EFE

29.10.2023 00:00 | Son Güncellenme: 29.10.2023 16:56
A+
A-

Batı Anadolu’da yoğun Ermeni nüfusun yaşadığı bölgelerden biri de Bilecik iline bağlı Gölpazarı ilçesinin Göldağı, Demirhanlar ve Türkmen köyleridir. Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1914 tarihinde I. Dünya savaşına girmesi ile birlikte ülke de genel asayiş bozulmuş ve bunu fırsat bilen gayri Müslim Osmanlı tebaaları çeteler kurmaya, Osmanlı Devleti’nin düşmanları ile işbirliği yapmaya ve yakın civarda bulunan Türk köylerine saldırmaya başlamışlardır. Gelişen bu olaylar sonrasın da Osmanlı Devleti önlem almak maksadıyla 1 Haziran 1915 tarihinde aldığı bir kararla kendisine başkaldıran iç unsurların savaş bölgelerinden uzak yerlere devlet eliyle gönderilmesi için göç kanunu çıkardı. Gölpazarı ilçesine bağlı köylerde yaşayan ve çeteleşme faaliyetine iştirak eden Ermenilerin bir kısmı zorunlu olarak bu göçe tabi tutularak bölgeden uzaklaştırıldılar. Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkması, 8 Temmuz 1920’de Bursa’nın işgali ve sonrasında 8 Ocak 1921’de Bilecik’in Yunan ordusu tarafından işgal edilmesi ile birlikte bunu fırsat bilen Ermeniler tekrar ayaklandılar. Gölpazarı ile birlikte dolayısı ile bu bölgenin de tarihini önemli derecede etkileyecek olan bu olaylar hakkında Ermeni kaynakları şöyle bahsedecektir:

‘Göldağı Ermenileri yıkık kilise denilen mevkide Bostancılar ve civar köylerden gelen yöre halkı ile çatışmaya girmiş, Yunan işgali nedeniyle bu çatışmalara vilayet maalesef kolluk gücü gönderememiştir. Bostancılı Sarı Selim Ağa’nın 30 adamıyla çatışmaya müdahil olduğu söylenmektedir. Bostancı’da ki çatışma 2 gün sürmüş, başarılı olamayan Ermeni çeteler geri çekilmek zorunda kalmışlardır.’

Gölpazarı yöresinde yaşayan Ermenilerin tamamının bölgeyi nasıl terk ettikleri hakkında Ermeni kaynaklarından elde edilen bu bilgiler haricinde başkaca bir bilgi elde edilememişti. Ta ki türkümüze konu edilen Başköy’lü Muhacir Hasan Efe’nin Gölpazarı ve çevresinde yaşadıklarını torununa aktarana kadar.

O yıllar da Göldağı köyünde yaşayan Ermenilerin göç etmesine sebep olan en büyük etkenlerden birisi de Başköy’lü Muhacir Hasan Efe ve çetesinin faaliyetleridir. Başköy’lü Muhacir Hasan Efe ve çetesi Cumhuriyet dönemine kadar bu bölgede faaliyetlerine aralıksız devam etmiştir. Başköylü Muhacir Hasan Efe bir Ermeni köyü olan Göldağı’nda yaşadıklarını torununa şöyle aktaracaktı:

‘Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşayan Ermeniler Türkçe konuşurdu. Afyonkarahisar, Uşak, Eskişehir, Akşehir, Bursa, Kayseri, Yozgat, Gemerek, Konya, Adana, Bilecik, Kütahya, Maraş, Antep, Elmalı ve diğer birçok yerde yaşayan Ermeniler Türkçe konuşurlardı fakat kiliseye bağlıydılar. Uzun süre yaşadıkları yerde bulunan yöre halkı ile dostluk içerisinde yaşadılar. Türk halkı da onlara kardeşçe davranırdı. Göldağı Ermenileri günümüz de Gölpazarı Kurşunlu köyü yakınlarında ki Papaz Çesmesi adıyla anılan yerde bulunan kiliseye bağlı idiler. Kurtuluş savaşı yıllarında Yunan ordusu Bilecik’e girdiğinde Göldağı Ermenileri başta İncirli olmak üzere Bostancı ve diğer yakın köylere saldırmıştı. Bu konu maalesef sonraları unutulmuştur. İncirli köyü o zaman 50-60 hane kadardı. Genç nüfusunun çoğunluğu askere gitmişti. Geride kalanlar çocuk, kadın ve yaşlılardı. Özellikle Çanakkale savaşına hemen hemen her haneden asker katılmıştır. Bu köyden 22 askerin gittiği bilinmekte şehit sayısı ise bilinmemektedir. Oysa İncirli köyü ve diğer köylerimiz onlarca asker göndermiş ve şehitler vermişlerdir. Ermenilerin saldırısına karşılık İncirli köyü ve diğer köylerden hemen karşı mukavemet oluşturulmuş, bu nedenle küçük çaplı çatışmalar olmuş ve Ermeniler başarılı olamamışlardır.  İncirli köyüne yakın çevre köylerden de yardıma gelenler olmuştu. Yardıma gelenlerden birisi de ben ve çetemdi.

O zamanlar Bilecik, Yunan ordusu tarafından işgal edilmişti. Bu işgallerden cesaretlenen Ermeni ve Rumlar Yunan ordusuna yardım ediyorlardı. Ermeniler tarafından İncirli ve çevre köylere yapılan saldırılar işte tam bu işgaller sırasında meydana gelmişti. Göldağı Ermenilerinin su almak için köy çeşmesine giden Türk kadınlarına yaptığı saldırıları duyar duymaz arkadaşlarım ile birlikte dağa çıktım ve saldırıya kalkışan Göldağı Ermenilerinin çoğunu telef ettik. Bu olaylardan sonra yol güvenliği sağlamak dışında Göldağı’na toplu bir saldırı yapmadık. Sadece bizlere yapılan saldırılara karşılık verdik. Bizlerin varlığı nedeniyle Göldağı Ermenileri köylerimize saldırmaya bir daha cesaret edemediler.’

Sonradan ‘Çeken’ soyadını alacak olan, Başköy’lü Muhacir Hasan (Çeken) Efe kimdir?, sorusunun cevabını ise 1950 doğumlu torunu Mehmet Diyar’dan dinleyelim.

“Dedem, Başköy’lü Muhacir Hasan Efe gençliğinde heybetli, dev gibi çok uzun boylu biri imiş. Bu isimsiz kahraman ‘Doksanüç Harbi’ denilen 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi sonrası Bulgaristan’ın Lofça şehrinden geldiği için kendisi Muhacir Hasan lakabı ile tanınmış. 1896-1961 yılları arasında ölene kadar Başköy’de yaşamıştır. 1895 yıllarında babası, annesi ve diğer yakınları ile birlikte Bulgaristan’ın Lofça kentinden gelerek Elmalı bölgesine yerleşmişler, daha sonra Başköy’e gelmişlerdir. 1921 yılında Bilecik’te mollalık yapmış olan Ali Molla kızı Sabriye ile evlenmiş, Ali-Zekiye (Ürkiye)-Cafer ve Muzaffer isminde dört çocuğu olmuştur.  Sabriye Hanım 30 yaşında vefat etmiş, Muhacir Hasan geçimini tütün (Ayıngacılık) kaçakçılığı ile sağlamıştır. Gözü pekliği ve cesurluğu ile tanınan Başköy’lü Muhacir Hasan Efe ve arkadaşlarının kurdukları çete teşkilatı ile Gölpazarı geçiş yollarında pusu kurup, sürekli yol güvenliği sağlaması Yunan ordusunun Gölpazarı’na erişmesini engellediği söylenir. Başköy, Küplü ve civar komşu köylerin korunmasında da büyük faydalar sağladığı anlatılmaktadır. Yaptığı çete çatışmalarında çeşitli yerlerinden yaralar almıştır. Bir kurşun boynunun ense kısmını delip geçmiştir. İsa Dede lakaplı (Dönerkaya)  arkadaşı ile birlikte Yunan ordusuna esir düştüğü ve sonra ellerinden kurtulduğu, Kulacalar mevkiinde pusu kurup zaman zaman Yunan ordusu ile çarpışmalara girdiğini sıklıkla anlatırdı. Ayrıca Milli mücadele yıllarında yörede yaşayan Türk kadınları siyah çarşaf giymekte, Ermeni kadınlarının ise onlardan ayırt edilebilmeleri için beyaz ‘Mahrama’ denilen bir giysi giydiklerini, Ermenilerin çarşaflı kadınlara saldırdıkları bilindiğinden yola çıkacak Türk kadınların bu saldırılardan korunmak için ‘Mahrama’ giydiklerini anlatırdı.”

Mehmet Diyar, dedesinin Çerkez Ethem’in Başköy Kahvehanesi’nde çetesi ile yaşadığı ve günümüzde dahi anlatılmakta olan bir anısını ise şöyle aktarmaktadır.

“Dedem, Milli Mücadele başlamadan önce ve başladıktan hemen sonra hiçbir kuvvetin yanında yer almamış. Yunan ordusunun İzmir’i işgal etmesi ile birlikte Kuva-yi Seyyare’den birkaç atlı günümüzde hala işlevini sürdüren Başköy Kahvehanesi’ne gelerek dedem ve çetesinin Çerkez Ethem’in kuvvetlerine katılmasını istemiş. Dedem ve yanındakiler gelen atlıların silahlarını ve atlarını gasp ederek onları geri göndermişler. Yaşanan bu olay günümüzde bile Başköy’ün yaşlıları tarafından anlatılmaktadır. Yunan ordusunun Bursa’yı işgali ve ardından Bilecik’i işgale kalkışmaları, Rum ve Ermeni yurttaşların taşkınlıkları bardağı taşıran son damla olmuş. Bunun üzerine dedem ve yanındakiler Milli güçlerin saflarına geçerek Milli Mücadele’de Atatürk ve silah arkadaşlarının saflarına geçmişler.”

Yukarıda aktarılan bu ifadeler sayesinde Başköy’lü Muhacir Hasan Efe ve çetesinin faaliyetleri nedeniyle Gölpazarı ve çevresinde herhangi bir olay çıkmamasına, Gölpazarı’nın bölgenin en güvenli yeri haline gelmesine neden olduğu anlaşılmaktadır. Gölpazarı, Yunan ordusunun mezaliminden kaçan civar bölge halkına kucak açan bir yer haline gelmiştir. Ruhları şad olsun!

Sözleri Hasan Taşcı tarafından kaleme alınan ve Başköylü Muhacir Hasan Efe’ye atfedilen aşağıda ki ağıt Gölpazarılı sanatçı Nurdoğan Öz tarafından bestelenmiştir.

 

Göldağı’nın pınarları akışır
Hasan’da Efem’e beşli de mavzer yakışır
İncirli’nin bağlarında çevirme
Hasan’da Efe’m tez yetiş sen benim derdime

***

Halel de gelmeden aman
Haram da gelmeden aman
Düşman da gelmeden aman, ar namusa
(Düşman da gelmeden aman, ehli namusa)

***

Bilecik’in meşeleri yeşildir
Hasan’da Efe’me yağlı da kurşun dar gelir
İncirli’nin bağlarında basıldık
Hasan’da Efe’m bir yağlı kurşuna yıkıldık

***

Göldağı’nın gündüzleri gecedir
Hasan’da Efe’m dökülen kanlar kimedir?
İncirli’nin gündüzleri geceden gece
Hasan’da Efe’m tövbe de etse inmez düze.

Yazarın Diğer Yazıları
ÖZÇİLEK REKLAM1
Yorumlar

  1. Murat Usta dedi ki:

    Emeğinize sağlık Hasan Bey . Bir tane daha adı unutulmuş kahramanımızı gün ışığına çıkartmışsınız. Kimbilir daha nice unutulmuş yiğitler vardır. Hepsinin ruhları şad olsun.

    1. Hasan Taşcı dedi ki:

      Çok teşekkür ederim.

  2. Oğuz Güven dedi ki:

    Zaman çizelgesiyle ilgili birkaç tashih dışında ilgiyle okudum.
    Yörenin kayıp zamanlarının tarihini ortaya çıkartan güzel bir yazı yazmışsınız.
    Bostancılı Sarı Selim Ağa dedemiz olur.
    Abisi Muhacir Osman ile birlikte Bulgaristan’ın Lofça kentinden gelmişler.
    Ninemiz Haşime de Ali Mollalardandır.
    İki taraftan da atalarımızdır.

    Selamlar.

    1. Levent dedi ki:

      Merhaba abisi Muhacir Osman hakkında başka bir biliginiz varmı acaba?

      1. Oğuz dedi ki:

        Muhacir Osman Lofça’dan geldiğinde askerlik çağında imiş askere alınmış. Bostancılar’a dönmüş ve evlenmiş. Ermeni çatışmasında Kurşunlu Köyünün üzerindeki eski yıkık kilise varmış; “Papazlar çeşmesi/pınarı” denilen yeri tutan çete bunlar.

        Gölpazarı yolu ve Demirhanları tutan diğer gruplar.
        Muhacir Osman Zatürreden ölmüş.
        Yazıda “(Urkiye) diye geçen isim teyze çocuğuna da konmuş adı RUKİYE..

        Ondan alıntılı uzun hikayeler var.

        Sarı Selim ilk çocuğuna abisi Osman’ın ismini koymuş.

        Diğer çocukları Mustafa ve Yusuf.
        Akrabaları Demirhanlar, Bostancılar’da ve Kurşunlu Köyündeler.

        KAVALA’dan bir sülale kolu daha var.

        1. Levent dedi ki:

          Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim. Bende Gaziantep de kurtuluş savaşında şehit olan Jandarma yüzbaşı Osman bey(Muhacir Osman) torunuyum. O da balkanlardan gelmiş ama ne kendisi ne de ailesi hakkında bir bilgimiz yoktu belki bir bağı olabilir diye sordum.

      2. Hasan Taşcı dedi ki:

        Öncelikle teşekkür ederim. Bu sorunuzu torunu ile irtibata geçerek bulmaya gayret edeyim isterim.

      3. Hasan Taşcı dedi ki:

        Torununa sorunuzu ilettim efendim

    2. Hasan Taşcı dedi ki:

      Teşekkür ederim

  3. Hakan ÇEKEN dedi ki:

    İnsanın köklerinin ne kadar sağlam olduğunu bilmesi, genlerindeki o vatanseverlik ve cesareti bu günlere taşıması ve yaşatması adına müthiş bir miras. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

    1. Hasan Taşcı dedi ki:

      Teşekkür ederim.

bsr recyclinghof berlin a rel="dofollow" href="https://www.vurgec.com/kategori/canta" title="Çanta">Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası