Kurusu yakıldığında tütsü dumanı nazara uğrayan kişinin üzerinde gezdirilen üzerlik otunun etimolojik anlamı şöyle ifade edilir. Üzerlik isminin Üz (Göktürkçe‘ de sağır anlamına gelir), Erlik (mitoloji de Türk kötülük Tanrısı) kelimelerinin birleşerek türemiş olma olasılığı yüksektir.
Üzerlik, tek tek beyaz çiçekli, çok dallı bir bitkidir. Çiçekleri yeşilimsi beyaz renkte, meyvesi ise basık küre şeklinde bir kapsüldür. Bitki çiçeklerini döktükten sonra dallarında tohumları kalır. Kuruyan bitkinin dallarındaki tohumlar sarı bir renk alana kadar beklenir. Kuruyan bitki tohumları yakıldığında tüten tütsü dumanı etrafa hoş bir koku salar. Mitolojiye göre Hitit Kralı Anitta Hattuşaş’ı aldıktan sonra buraya üzerlik otu ekmiştir. Üzerlik otunun vatanı ise neredeyse Anadolu’dur, En verimsiz topraklarda bile kolay yetişebilirken sera ortamında ise neredeyse yetişmeme konusunda en inatçı bir bitkidir. Bunun için Hitit Kralı Pitana’nın oğlu olan Anitta’nın Hattuşa’yı aldıktan sonra kendisinden sonra buraya kimse yerleşmesin diyerek burayı lanetlemesinde bu bitkiyi ektiğinden bahsedilir. Gölpazarı coğrafyasında nazar değdiğine inanılan bir kişi için kullanılan üzerlik otunun nazara iyi geldiği inanışı yaygındır. Öyle ki bu ot için meseller (bilmeceler) bile düzülmüştür.
‘İlim ilim ilmesi, ince kadın düğmesi,
Bilen bilir, bilmeyen kırk şehir verir.’ (Cevap: Üzerlik otu)
Üzerlik otunun kullanımına gelince: ‘Nazara geldiğine inanılan kişi için sobanın yanan haznesinden küçük bir kürek yardımıyla alınan kor üzerine kuru üzerlik otu konur. Üzerlik kor üzerinde ağır ağır yanmakta iken üzerine bir miktar çörek otu serpilir. Kor ateşinde yanmakta olan üzerlik otundan etrafa hoş koku yayan yoğun duman tütmeye ve serpilen çörek otları çatırdamaya başlar. Tütsü dumanı ile birlikte etrafa hoş bir koku yayılır. Tütsü dumanı odanın ve nazar değdiğine inanılan kişinin etrafında dolaştırılır. Son olarak nazara uğrayan kişi yanmakta olan üzerlik otunun dumanı üzerinden atlatılır. Tüten duman kişiye doğru yönlendirilirken bir taraftan duaya benzer sözler söylenir.’
‘Üzellik üzellik
Varsın sağlık çıksın nazarlık
Fildir fiş fildir fiş
Söylenenlere demir şiş
Çörek otu çatlasın
Oğluma (Kızıma) söyleyenler patlasın!’
Okunan bu sözlerden sonra üzerlik otunun külü giriş kapısının önüne atılır ve üzerine toprak dökülür. Bunun nedeni eve giriş çıkış yapanların kül üzerinden geçmesi ve nazarın, nazar değdiğine inanılan kişinin üzerinden gitmesini sağlamaktır.
Bazı köylerimizde Üzerlik otunun kullanış biçiminde farklılıklar göze çarpsa da Üzerlik otunun kullanış maksadı genellikle aynıdır. Muzaffer Batur Üzerlik otu ile ilgili gözlemlerini şöyle aktaracaktır.
‘Çocuğa nazar değip de bağırmaya başlarsa, tütsü yapılır. Bir küreğin içine ateş konur, bir iki tane üzerlik otundan ezilerek serpilir, biraz kuru leylek pisliği ile eşikten alınan yonga kesiği ateşe atılır. Çıplak yavruyu her tarafını çevirerek bu tütsüye tutarlar ve aşağıda ki sözler okunur. Sonra ağlayan çocuğu emzirerek yatırırlar. Ayrıca iri tuzları yanmakta olan üzerliğin üzerine atarak çatlatırlar.’
‘Üzellik üzellik
Üzerine nazarlık, iyilik, sağlık,
Göz gözden, mavi gözden, siyah sözden
Çocuğumun kara büzüğünden
Çıksın bitsin (!)

