Bugünkü yazının konusunu düşünürken ilk önce Bozüyük’te olan o güzel Koray Avcı konserinin kulak zarımızı yırtmak için uğraşan ses ekibine ve 23.30’da aklımızı alan o havai fişeklerin saatini düzenleyene bir şey söyleyeyim dedim. Sonra “Boş ver, eş dost linç eder” dedim.
Sonra gündemdeki olaylardan Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul teşkilatının görevden alınmasıyla ilgili yazayım dedim. YSK, AYM derken biraz tırstım; Fatih Altaylı’yı içeri atan bana neler yapmaz diyerek vazgeçtim.
Sonra dedim ki: “Yahu neden şehrimizde siyasi partilerde kadın il başkanı yok? Bir dahaki dönem koca koca partilerimizden birinde bir kadın görmeyi ne çok isteriz.” diye yazayım dedim. Sonra çok kaotik geldi; aman soracaklar “Kim o?” diye, cevabım yok. İnanmayacaklar.
Hatta Bilecik’e gelen İYİ Parti heyetinden, özellikle İzmit’ten tanıdığım Genel Başkan Yardımcısı Cumali Durmuş abimin performansını biraz düşük bulduğumu da yazacaktım ama “aman siyasete fazla bulaşma” dedim.
Velhasıl, küçük şehirlerdeki bu durum beni çok yoruyor. Ne yazsan geri dönüp bize saplanıyor.
O yüzden ben de nesli tükenmekte olan bir balıktan bahsetme kararı aldım.
Nesli tükenmekte olan balıkların belki de en ikonik olanı Atlantik mavi yüzgeçli orkinos. Kuzey Atlantik Okyanusu’nun çoğunu kaplayan bu tür, denizdeki en hızlı balıklardan biri. 4,6 metreye kadar büyüyebiliyor ve 900 kilogramı aşan ağırlığa ulaşabiliyor. Bir savaşçı olarak ünü, onu eğlence amaçlı balıkçılar arasında popüler bir av haline getirmiş durumda. Ve balık başına 100.000 dolara varan fiyatıyla ticari balıkçılar için de oldukça değerli.
Ancak aşırı avlanma yüzünden bu türün geleceği büyük bir tehdit altında. Çoğu uzman, hızlı müdahale olmazsa yavaş büyüyen ve geç olgunlaşan Atlantik mavi yüzgeçli orkinosların neslinin tükeneceği konusunda hemfikir.
Ne diyelim…
Herkes toplansın, bir balığın nesli daha tükeniyor.
Balık önemli bir konuydu aydınlattığınız için teşekkür ediyoruz