Betül Altınsoy’un Yazar Pınar Vardar İle Söyleşisi

Pınar Hanım, size klasik bir sorum olacak belki ama biz okurlarınız olarak Pınar Hanım’ı biraz daha tanımak istesek sizin bize kendinizi tanıtacağınız, tanımlayabileceğiniz bir mottonuz var mıdır?

“Adil olmayan insan hiçbir şey olmamış demektir.” ve “Yazmak, öldürdüğüne yeniden yaşam hakkı tanımaktır…” derim.

Masalların dünyasına girmeniz zor olmuyor mu?

Aksine çok kolay ve eğlenceli. Yazmak, hayal kurmayla başlar. Tabii ki deneyimleri biriktirdikten, içselleştirdikten sonra. Masalların dünyası sadece çocukların dünyası değil, her yaştan insanın dünyası.

Masal anlatımı deneyimlerinizde sizi derinden etkileyen durumlar oldu mu?

Çocukluğumda anneannemden masallar dinlerdim. Özellikle bilinenin aksine gece değil, uzun yaz günlerinde, ikindi zamanı, anneannemin dış cepheye penceresi olmayan odasında, kıtık yastığı başımızın altına alıp, yere uzanırdık. Anneannem bize masal anlatırdı. Hayalimde kahramanın yerine kendimi koyar, masalı yaşardım. Şimdi ise ben torunuma masal anlatıyorum ve birlikte canlandırıyoruz. Onun hayal dünyasına girmek beni cezbediyor.

Masalları yazarken ki bu tüm yazım deneyimleri için geçerli; eğer yazdığınız konu rüyalarınıza girmiyorsa, daha olgunluğa erişmemiş demektir. Umay Kız masalını yazarken

iki kötü karakter olan Dubrina ve Serma, her gece rüyamda, ellerindeki karaçalıyla beni kovalamışlardı. Masalı yazmayı bitirdiğimde, rüyalar da sona erdi.

Sizce herkes masal anlatabilir mi?

Herkes masal anlatabilir, anlatmalıdır. Fakat bazılarımız daha merak uyandıran, heyecanlı, hareketli anlatır masalı. Bu yetiyi de anlattıkça kazanırız. Okumalıyız, dinlemeliyiz, anlatmalıyız. Ve bunları gelen nesillerimize örnek olup, tavsiye etmeliyiz.

Çocuklar için bir şeyler üretmek, onlara dair çalışmak hayatınızı nasıl etkiliyor?

Çocuklarla iletişime geçip onların hayatına girdikçe, yenileniyorum, büyüyorum ve çoğalıyorum. Çocukların hayal dünyası hayata dair çok farklı kapılar açıyor. Bakış açıları öyle farklı ki.

Bir anımı anlatmak istiyorum. Oğlum beş yaşındaydı ve Ankara’ya gitmiştik. Bir alışveriş mağazasında ilk kez yürüyen merdivene binmişti. Oğlumun ilk tepkisi “Aaaa yürünmeyen merdiven” demesi oldu. Çocuklarla birlikte çalışmak değil, yaşamak eğlenceli, ufuk açıcı, gençleştirici.

Yapmak isteyip de yapamadıklarımı şimdi büyük bir zevkle, çocuklarımla çocuk olup, torunumla küçülürken büyüyerek yaşıyorum.

Anlatmak istediklerimizi, çocuklarımıza öğretmek istediklerinizi eğlenceli hale getirerek uyguladığımızda hem onlar mutlu hem biz mutlu.

Peki evde çocuğu olan anne babalar için veya öğretmenler için ‘masal anlatımı’ konusunda neler önerirsiniz?

En iyi masal anlatıcılar anne babalar ve öğretmenler olmalıdırlar. Masallar, kültürel aktarımımızda en işlevsel etkendir.

Ebeveynlerin ve eğitimcilerin anlatacakları masalları seçerken çok titiz davranmaları gerekiyor. Sosyo-kültürel toplumumuzun zeminini oluşturan çocuklarımız, masallardaki ilişkileri sadece dinleyici olarak kalıp, sorgulayamayabilirler. Masallardan alınacak olan dersin, insani ilişkileri geliştirirken,

kültürel ve ahlaki değer yargılarımıza uygun aktarılması gerekir.

Kitaplarınızın beyaz perdeye ya da TV ekranlarına uyarlanmasını ister misiniz?

Elbette isterim. Çünkü masallar toplum

tarafından kabul edilmesi ve çocuklara anlatılması, benimsetilmesi uzun zaman alan bir yazın türüdür. Kendi mitimizle, kültürel kodlarımızı taşıyan masallarımızla büyüyen nesiller yetiştirmek her yetişkinin gayesi olmalıdır. Bilişim çağında ekranda olmak zaten gereklidir.

Güzel ve keyifli bir sohbetti. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

3000 yıllık olağanüstü hareketli bir geçmişe sahip belleğimize baktığımızda masalın, toplumsal yapının şekillenmesine büyük hizmeti yadsınamaz.

İnsan, oldum olası konuşuyor ve düşünüyor. Bunu neyle yapıyor? Dille yapıyor. Dil nedir? Kültürün en önemli etkeni, unsurudur. Kültürün omuzlayıcısı kimdir? Kadındır. Demek oluyor ki biz kadınların yükü ağır ve bir o kadar da muhteşem.

Hayatımızda farkındalık ve dengeyle, korku ve umutla gayret sarf etmeliyiz. Fikirlerimizi amelimizle, eylemlerimizle pratiğe dökmeliyiz. Misyonumuz dünyayı değiştirmek değil, merhamet, ahlak, adalet çerçevesinde iyiliğe dönüştürmek olmalıdır.

Masal anlatır ki; başına ne gelirse gelsin, aklınla, ahlakınla, cesaretinle, bilgeliğinle, istikrarınla her türlü engelin üstesinden gelebilirsin.

Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.

Rica ederim. Kıymetli davetiniz ve söyleşiniz için ben teşekkür ediyorum.