Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası Atlet Külot Jartiyer Tanga Jüpon Body Büstiyer
Biraz kendinizi tanıtır mısınız?
1965 yılında Ordu ili Mesudiye ilçesinin Kavaklıdere köyünde dünyaya geldim. Okumaya gönül vermiş bir ailede doğmam en büyük şansım. Fizik öğretmenliğinden 2017 yılında emekli oldum. Evliyim ve Cemal Onat ve Ege isimli iki oğlumuz var. Üç yıl yazarlık atölyelerinde eğitim aldım ve üniversite yıllarından beri çok istediğim yazarlık yolculuğuma başladım.
İlk şiirinizi / yazınızı ne zaman yazdınız?
Üniversite yıllarında şiir tutkum başladı. Tam üniversiteyi kazandığım yıl annem hastalandı. Tüm akrabalar “Okula yollama sana baksın” dediler. Annem ”Ölsem de çocuğum okuyacak” dedi. Kardeşlerim de ona destek verdiler. Çok duygulanmıştım. Ağabeyim yurda beni bıraktığında cama yapışıp ağlamıştım ardından. O duyguyla -Annem- şiirini ve arkasından o dönemin ünlü dergisi Hey de -Geceler- adlı şiirim Genç Yazarlar köşesinde yayınlanmasıyla birlikte içimde yazmaya karşı merak oluştu. Zaten okumayı seven bir insandım. Yazma tutkusuyla da bütünleştim. Dergi şiirlerin devamını istediler ama genç aklı ile ben deri kaplı bir defter alıp şiirlerimi ve kısa notlarımı ona yazmaya devam ettim. Hasret duygularıma yarenlik yaptı.
Yazarlığa heveslendiğiniz ilk anı ya da dönemi anımsıyor musunuz?
Mesleğimden emekli olduktan sonra, yazarlık atölye öğretmenimin “Gülten hanımın astarı çok kaliteli ona her kumaş uyar” sözü kafamda yanıt arayan sorulara cevap oldu. Emin adımlarla yazarlıkta olan yolculuğuma başladım. Ölene kadarda bu yolda olacağım. Üreterek…
Eserlerinizde özellikle öne çıkardığınız konular var mı? Bunun sebebi nedir?
Hasret ayrılık, aşk, özlem, umut …hangi duygu yakınımda ise.
Üretmek adına çıktığımız bu yolda yolculuğumuz çok uzun. Yelpazemiz kültür adına pek çok kuşağı kucaklamak, kendi memleketimizden yola çıkarak farklı coğrafyalarla tanışarak, barış ve dostluğun elçisi olmak istiyorum, Kadının gücünün bireysel kimliklerinin tanındığında daha da artacağını ve hak ettikleri mutluluklara kavuşacakları inancını taşıyorum. Kadının dünyasından yola çıkarak tüm canlıların barışçıl bir ortamda kucaklaştığı, üretimin tüketimi solladığı bir yaşam özlemiyle elime kalem alıyorum ya da umutla bilgisayarın tuşlarına basıyorum.
İlham kaynağınız nedir? Nasıl yazarsınız? Hangi vakitler, sevinçliyken mi üzüntülüyken mi yazarsınız?
Atölye çalışmalarımızda öğretmenlerimiz -ilham size gelmezse siz ona gidin- söylemini hep dile getirdiler. Fakat üzülerek hep ilhamın gelmesini bekleyenlerdenim. Fakat yaşadığımız olaylar da güdüleyebiliyor. Yazma olayının içinde olunca daha gözlemci oluyorsunuz. Olaylar arası örgüyü hemen kuruyorsunuz. Sorunuza geleyim. Dergiye yazı hazırlarken ya da köşe yazısı gibi bilgi ve ön hazırlık gerektiren bir çalışma ise kafamın dingin olduğu zaman yazarım. Akşam 22.00-3.00 arası en kaliteli saatlerim. Şiir yazarken saat önemli değil. Özellikle üzgün ya da sevinçli isem şiir bana daha yakın geliyor.
Bir yazar olarak sinemayla, resimle, heykelle, müzikle nasıl bir yakınlığınız, bağınız var?
Sanatın kocaman bir sarmal olduğunu düşündüğüm için -Sanata Evet- diyenlerden biriyim. Elimde olan imkanlarla tiyatroya giderim müze gezerim. Müzik ise vazgeçilmezim. Amatörde olsa üç yıl koristlik yaptım. Ezgilerimiz acısıyla tatlısıyla yüreğimize dokunduğunda değme keyfimize. Sanatın hangi dalı olursa olsun size kattıkları önemlidir.
Edebiyat ise okuduğunu anlamak, anladığını yazılı ve sözlü ya da davranışla iletebilme sanatıdır.
Kitaplarınızdan bahsedebilir misiniz?
2020 Mayıs ayında Şiir Kitabım Tuz Buz okurlarıyla tanıştı. Pandemi dönemi olmasına rağmen yöresel basın organları ve gruplarının hatta halkının çok desteğini gördüm. Halk Edebiyat Dergisi yayın kurulu danışmanı ve yazarıyım. Çeşitli bilimsel ve yöresel gazetelerde köşe yazılarım yayınlandı, ayrıca Halk Edebiyat Dergisi internet sitesi köşe yazarıyım. 25 yazar dostumla beraber ortak çalışmamız olan Şiir ve Öykü Bahçesi 1 ve 2 olmak üzere iki kitabımız da var. Aslında bu serüven 1983 yılında HEY dergisinin Genç Yazarlar köşesinde Geceler adlı şiirimin yayınlanması ile başladı,.2021 yılında düzenlenen 24. Hikmet Okuyar Şiir yarışması kapsamında BİR ÖDÜL BİR ŞAİR BİR ŞİİR yarışmasında Ordu ve Özellikleri dalında ŞİİR’E ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ ile ödüllendirildim. Ödül kapsamında pek çok şiirim Karadeniz Ajans, Giresun Ajans ve Aydindere Ajans’ta şiir döngüsü olarak yayınlandı ve ödülümü Ordu’da aldım. Ordu İl Kültür Müdürlüğü kapsamında il Gazi Kütüphanesinde seminer verdim. İstanbul ve Alanya’da pek çok kitap fuarına katıldım. Uzun bir süre sonra TUZ BUZ şiir kitabının ikinci baskısını görmekte beni mutlu etti. Tüm okurlarıma teşekkür ederim. Arkasından “Hasretime Mektuplar” adlı şiir kitabımla sizinle buluştum. Buna “Bir Kadına İki Günce” öykü kitabı eklendi. Bu kitabın kahraman kadınlarının ve içlerindeki minik kız çocuklarının yürekleri dert görmesin…” Bir Kadına iki Günce” Uluslararası Feminenartfest kapsamında Kadın kitaplığında yerini aldı.
Kitap fuarlarını takip edebiliyor musunuz?
Çok takip edemiyorum. Fakat dergi ailemle beraber fuarlara katılıyorum. Bireysel yazar olarak da teklif üzerine ya da bizzat kendim başvurarak katıldığım fuarlar var.
Bir seçme şansı verilse hangi yazarın, hangi eserini yazmış olmayı isterdiniz?
Reşat Nuri Güntekin’ in Çalıkuşu
Şairlik mi zor yazarlık mı?
Bence yazarlık daha zor. Şiir hayatımın bir parçası. Şiir yazabilmek yazarlık yolculuğunda ahengi yakalamak demektir. Ayrıca yazarlık tek yazmak değil aynı zamanda iyi okuyucu olmak okuduğunu analiz yapabilme yetisine sahip olmayı da gerektiriyor. Yelpazenizin tüm kanatlarını açmalısınız. İşitsel, gözlemsel yani duyu organlarınız sürekli görev alanında olmak zorundadır. Hissetmediğiniz bir olayda yazamazsınız. Yazdıklarınıza önce kendinizi inandıracaksınız. Şiirin gücüne ise her konuda inanırım. Düz yazıda söz sanatları kullanırken, gözlemlediğiniz bir olayı anlatırken şiirsel söylem daha etkili olur. O nedenle yazmak tutkusunda en güzel malzeme şiirdir. Şair yazıyı koşturandır.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Öncelikle Gündem Bilecik ailesinin röportaj yapma isteğine çok teşekkür ediyorum. Sizinle güzel bir ilimize de merhaba demiş oldum. Büyümek çoğalmak çok zevkli. Yazmak kendi iç dünyamıza olan yolculukta kılavuz görevi yapar. O açıdan yazma isteği olan insanların yaş sınırı olmadan denemelerini arzu ediyorum. Başlangıçta kendi yazdıklarını beğenmeseler de zaman içinde düzenli yazarlarsa hayal güçleri daha çok artacak ve kelime dağarcıkları daha çok zenginleşecek. Yeter ki o istekten vazgeçmeyin. Sevgiyle ve dostça kalın,
bsr recyclinghof berlin a rel="dofollow" href="https://www.vurgec.com/kategori/canta" title="Çanta">Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası