Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası Atlet Külot Jartiyer Tanga Jüpon Body Büstiyer

ref: refs/heads/v3.0
bilecik haberleribilecik haberbozüyük haberosmaneli haberdövizakpchpmhp
DOLAR
28,9159
EURO
31,7762
ALTIN
1.896,47
BIST
8.025,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
16°C
Bilecik
16°C
Az Bulutlu
Perşembe Açık
19°C
Cuma Parçalı Bulutlu
19°C
Cumartesi Çok Bulutlu
17°C
Pazar Çok Bulutlu
14°C

Betül Altınsoy’un Değerli Yazar Cemile Aktemur İle Söyleşisi

Betül Altınsoy’un Değerli Yazar Cemile Aktemur İle Söyleşisi
20.11.2023 12:38
A+
A-

Öncelikle “Sevgili Riko Sevmedim Deme” kitabınız hayırlı olsun. Kitabınızı konuşmadan önce okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?

Ben Cemile Aktemur, 1989 Aydın doğumluyum. Üç çocuklu bir ailenin en küçüğüyüm. Annem ve babam işçi emeklisidir. Mütevazi bir ailede imkanları tanıyarak sevgi ile büyütüldüm.  Lisans eğitimimi Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Fransızca Öğretmenliği bölümünde 2012 yılında tamamladım. Yaklaşık on yıldır bir kamu kurumunda yöneticilik yapmaktayım. Evli, bir kız ve bir erkek evlat annesiyim.  Çok küçük yaşlarda şiir ve kısa hikayeler yazmaya başladım. İlk şiir defterimi 9-10 yaşlarımda edindim. O zamanlar yazma sevdamın içten içe körüklediğini fark etmemiştim. Hep kendi içimde bir şeyler yazar sonra saklardım. Başta yazar olma fikrim yoktu. Belki de önyargılardan böyle düşünüyordum. Ancak yazma sürecim hiç durulmadı, aksine her geçen gün artarak yeni eserlerim ortaya çıktı. Yani o günler bana bu günleri hediye etti. Ben de şaşkınım bir o kadar da mutluyum. Çocukluğumun bir yerlerde beni izlediğini “Bu bizim hayalimizdi ve gerçekleşti” dediğini hissediyorum. İlk eserim Bir Adım Bir Nefes adlı romanım 2021 yılında yayınlandı. İkinci kitabım Sevgili Riko 2023 yılı Ağustos ayında okuyucusu ile buluştu. 2023 yılı Eylül ayında ise bir yeni romanım Sisa yayınlandı. Durmak yok. Şuan yeni romanımın çalışmaları sürmektedir.

Yazma sevdam olmasa idi ne yapardım?  Belki tiyatro ile uğraşabilirdim. Sanatla ilgilenmeyi her zaman sevmişimdir. Yazan olmasam belki anlatan olabilirdim.

Yazılarınızın teması, içeriği genellikle nelerden oluşuyor?

Eserlerimde ademî meseleleri her zaman önemsedim. İnsan olmak nedir? Özü nedir? Uzun süreler sosyolojik konular üzerine kafa yordum. Toplum içinde insanın büründüğü kimlikler ve insani duygular üzerine yoğunlaştım. İnsanı meselelere karşı duyarlılık ve sorumluluk hissettim. Beni yazmaya teşvik eden de bu oldu. Bir bardağın taşması da diyebiliriz buna. Okuduğum kitaplar, elde ettiğim deneyimler de yazma sürecime şekil verdi. Her üç eserimde de duygu yüklü insan manzaraları ile karşılaşılır. En içten duygularım ile yazıyorum. Okuyucularımın bunu hissettiğini biliyorum. Ben sadece yazmak istemedim aynı zamanda fikirler üretmek ve yazdıklarım ile yol gösterici olmak istedim. Bir nevi kendi içsel yolculuğumun bittiği yerde üretmeye ve ürettiklerimi insanlık adına paylaşmayı hedefledim. Zaman, dünya halleri, ömür, ölüm, aile kavramı, aşk, iyilik, kötülük; zengin fakir, az çok insana dair ne varsa bir kurgu içinde okurlara ulaştırmaya çabalarım. 

Eserlerinizi tam olarak yansıttığınıza inanıyor musunuz?

Hikayelerim insan olmanın hallerini anlatan sosyolojik bir kurgu içeriyor. Aşkı, saf sevgiyi, iyiliği, kötülüğü ve insana yaraştırılan birçok sıfatı irdeliyorum.  Kişisel gelişime katkı sağlayacak aforizma ve cümleleri ilmek ilmek işliyorum. Benzetmeler ve ritimli cümleler ile okumayı daha zevkli hale getirmeye çabalarım. Kitaplarımda hüzün teması fikri mücadelelerde sıkça karşımıza çıkar. Duygu ve düşünceleri yoğurarak bizi (insanı) anlatmaya çalışırım. Bu çok zor bir uğraş ancak benim için bir o kadar da ilham verici ve keyifli.

Sevgili Riko adlı kitabınızdan bahseder misiniz ?

Sevgili Riko adlı roman benim ikinci kitabım. Bu projeyi hazırlarken de çok heyecan duydum. Gençlere anlatmak istediklerim vardı. Onlara “yalnız değilsiniz” demek istedim. Bu boynumun borcuydu. Engebeli yollardan bir zamanlar hepimiz geçtik. Bu yüzden Sevgili Riko’yu gençlere ve gençliğini yad etmek isteyenlere ithafen yazdım. İlk gençliğimiz sevgiyi en içten yaşadığımız yıllar. Bu yıllarda gelecek kaygısı bir yana kalbimizin coşkulu gümbürtüsünü de duyarız. Sevgili Riko, Riko ve Şebnem adlı iki gencin mesafelere karşı duran aşkını konu alır. İki farklı dünyanın bir hane etme çabası, sevginin sevgi ile imtihanı anlatılır. Kitap şöyle başlar. “Bir lisan, iki insan demektir. Aynı dili konuşan iki kalp.” Sonrası su gibi akar, duygu dolu bir hikâye sizi içine alır. Kitabı kapattığınızda bir liste yapacaksınız. Listenin ilk başında sevgi yer alacak. Sevmeye önce kendinizden başlayacaksınız.

İyi yazmak için bir formül var mıdır size göre?

Her yazarın kendine has bir tarzı olduğunu düşünüyorum. Elbet ilk aşamada bir akım veya bir yazardan etkilenmek de mümkün ama her insan beyni müthiş bir mekanik ve mükemmel bir yaradılış örneği. O yüzden binlerce farklı eser yazılmış ve yazılmaya devam ediyor. Aynı olayı bile anlatan kitaplar üslup ve yazar tarzlarından dolayı farklı lezzet verebiliyor. Benim tarzım ise kafada bitirmek. Yani hikâyeyi yazmaya başladığımda hikâye zihnimde çoktan tamamlanmış oluyor. İş onu yazıya dökmekte kalıyor. Yazım tamamlandıktan sonra imla hataları ve mantık hataları olup olmadığını kontrol ediyorum. Eseri tamamlarken kitabı yüzden fazla kez okumuş tekrar tekrar sayfaları kontrol etmiş ve bir okuyucu olsam neyi anlamam, nerede sıkılırım, neyi severim ya da sevmem gibi nerede ne hissedilir anlamaya çalışırım. Tüm süreç en az üç yıl ve dahasını alır. İlk eserimin hazırlık aşaması en uzun süren olmuştu. Sonraki eserlerimde daha pratik ve bilinçli ilerledim. Her kitap için çok emek veriliyor. Bir tutkunuz yoksa kitap yazmanız neredeyse olanaksız.

Sizce kültür ve sanat konusunda neler yapılabilir?

Biz toplum olarak kültür ve sanatla çok yüzeysel tanışıyoruz. Sanatı çocuk yaşlarda edinilecek ve sürdürülebilecek bir değer olarak görüyorum. İlkokul sıralarında tek derdimiz Türkçe ve Matematikti. Şimdi de durum pek farklı değil. Çocuklar tabiri caizse yarış atı gibi sürekli sınav koşuşturması içinde ve çok azı sanat ve kültürel etkinlikleri içselleştirebiliyor. Maalesef bu biraz da öncelikler ile ilgili. Bir hanede geçim sıkıntısı yaşanıyorsa bir kitap alıp okumak bile lüks sayılabilir. Ekonomik koşullar ve imkânlar sanata ve sanatçıya verilen değer ile doğru orantılı sanırım.

Gelecekte kendinizi nerde görmek istersiniz?

Yazmayı hedeflediğim birçok kitap var. Bunları da hayata geçirmek istiyorum. En önemlisi her dönemde eserlerimin doğru anlaşılmasını istiyorum. Yazdığım eserler hayata dair yollar açan ve o yollarda yolculuk yapma imkânı sunan hikâyeler ile bezeli. Ben yazmanın lezzetini yaşarken okuyucularımın da bu lezzete erişmesini umuyorum.

Eserlerinizi yazarken hemen yazıp bitirir misiniz yoksa uzun sürelere mi yayarsınız?

Hikâye zihnimde başlar ve biter. Mümkün olan en kısa sürede yazıya dökerim. Sonrası hikâyenin dinlenme ve demlenme süresi olur. Hikayelerim önce benim kalbimde yer eder sonrasında okuyucularımın aynı hisleri tatmasını umarım. Bu benim için çok keyifli bir yolculuk.

Sorularıma verdiğiniz yanıtlar için çok teşekkür ederim. Siz bir şey eklemek ister misiniz?

Bu özel röportaj için ben teşekkür ederim. Bir nebze duygularımı ve düşüncelerimi anlatma fırsatı buldum. Kitaplarla ilgili şunu söyleyebilirim kitap okumak en konforlu ve ekonomik seyahattir. Kitaplar sizi istediğiniz her yere götürür. Hayat kısa ve biz hissettiğimiz kadarını yaşayabiliriz. Kitaplar yeni hislerle tanışma fırsatı da verir. Son olarak etik değerler konusunda bir şey söylemek istiyorum. Ben kitapları yazarken bu kitapları benim çocuklarım okusa ne hissederdim? diye düşünüyorum ve bu titizlikle yazıyorum. Her kelime her cümleyi bu bilinçle yazıyorum. Benim etik terazim bu. Herkes işini çocuklarını kıstas alarak yerine getirse sanırım dünya çok daha yaşanılası bir yer olur. Neyse ki umut hep var, iyi ki var. Daha güzel günler umuduyla, tüm okuyuculara sevgi ve selamlarımı iletiyorum. Teşekkürler.

Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Sizi tanımaktan çok mutlu olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. İlhamınız bol olsun efendim.

ÖZÇİLEK REKLAM1
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

bsr recyclinghof berlin a rel="dofollow" href="https://www.vurgec.com/kategori/canta" title="Çanta">Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası