Betül Altınsoy’un Avukat Aslan Şahingöz ile Söyleşisi

Aslan Bey okuyucularımıza kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Örneğin kaç yıldır Ankara’da yaşıyorsunuz, nerelisiniz, Hukuk eğitiminizi nerede tamamladınız?

Öncelikle davetiniz için teşekkür ederim. Ben Aslan Şahingöz. 2011 yılına kadar Yozgat’ta yaşadım. 2011 yılında üniversite eğitimim için Ankara’ya geldim. 2015 yılında Gazi Üniversite Hukuk Fakültesinden Onur Derecesiyle mezun oldum. 2011 yılından beri burada yaşıyorum. 2016 yılında avukatlık ruhsatımı aldığımdan beri Ankara’da serbest avukatlık yapıyorum.

Üniversite yıllarınıza gidelim. Üniversitede nasıl bir öğrenciydiniz? Kariyer yolculuğuna hazırlanma bakımından, bugünkü üniversite öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir?

2011-2015 yılları arasında Ankara’da Gazi Üniversitesinde Hukuk eğitimi aldım. Üniversite yıllarımda hem dersleri hem sosyal faaliyetlerimi birbirine engel olmayacak şekilde ilerletmeye çalıştım. Çok uzun saatler çalışan bir öğrenci değildim. Ancak düzenli çalıştığım için üniversiteyi güzel bir derece ile bitirdim. Her zaman hukuk derslerini çok iyi öğrenmeye, ders saatleri dışında yapılan atölye derslerine katılmaya gayret gösterdim. Bugünkü üniversite öğrencilerine; hedeflerini belirlemelerini ve bu hedefe uygun çalışmalar yapmalarını, derslerine düzenli çalışarak sosyal faaliyetlerden kalmamalarını, sadece ders konuları değil başka çalışmalarla deneyimlerini artırmalarını ve kendilerine hobiler edinmelerini tavsiye edebilirim.

Neden hakimlik, savcılık ya da hukukla ilgili daha başka bir iş değil de, avukatlığı tercih ettiniz?

Öncelikle avukatlık saydığınız diğer mesleklere göre daha serbest bir meslektir. Böylece kendi zamanını kendin düzenleyebilirsin. Bunun yanında hukukun savunma ayağında olmak, insanların haklarına kavuşmalarında yardımcı olmak ve onları haklarına kavuşturmak için çabalamak da diğer tercih sebeplerim diyebilirim.

Hukuki olarak ağırlıklı çalıştığınız, uzman olduğunuz alan nedir?

Avukatlıkta uzmanlaşmak derinlemesine bilgi ve beceri sahibi olmaya, müvekkillerine güven vermeni sağlamana faydalı olmaktadır. Benim de özel olarak baktığım boşanma davaları, ceza davaları, iş davaları, taşınmaz davaları gibi davalar bulunmaktadır. Bunu yalnızca tek bir alana özgülemek esasın bence bilgilerimin tozlanmasına sebep olacaktır. Tüm bilgi ve becerilerimi aktif tutmaya çalışıyorum.

Avukatlık hayatınızda önemli davalar nelerdi? Anlatır mısınız?

Avukatlık yaptığım her dava benim açımdan aynı önem derecesine sahiptir. Çünkü her dava o insan için hayatının en önemli davasıdır. Bizler de bunu unutmadan, insana dokunarak avukatlık mesleğini yapmalıyız.

Kariyeriniz boyunca yorulduğunuz, umutsuzluğa düştüğünüz, her şeyi bırakıp gitmek istediğiniz anlar oldu mu?

Elbette böyle anlar oluyor, hem de çok oluyor. Bizler de toplumumuzun birer yapı taşıyız. Bazen toplumsal olaylar, bazen insan olarak kendi yaşadıklarımız bizi umutsuzluğa sürükleyebiliyor. Ancak asıl önemli olan böyle anlardan sonra ayağa kalkmaktadır. İnişleriyle çıkışlarıyla avukatlık mesleği oldukça keyifli bir meslek benim açımdan.

Her sene binlerce hukukçu mezun oluyor. Avukatlık mesleğinde fark yaratmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?

Avukatlık yapmayı düşünen genç arkadaşlarım; öncelikle iletişim becerilerini geliştirmeliler. Bunun yanında profesyonel ağlarını genişletmeli, üniversitede gördükleri teorik eğitimi pratiğe dökme noktasında deneyimlerini artırmalı, psikolojik dirençlerini artırmalı, etik kurallara uymalı ve sürekli eğitime açık olmalıdır.

Bir hukukçu olarak Türk hukuk sistemini nerede görmektesiniz? Milenyum çağına yaraşır bir konumda mıdır?

Hukuk sistemimize baktığımızda genel olarak Roma Hukuku ve Osmanlı Hukuk sisteminden türemiştir. Milenyum çağı deyince aklımıza teknoloji gelmektedir. Yargılama sistemimiz de her geçen gün teknolojik gelişmelere entegre olmaktadır. Bu açıdan baktığımızda teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Ancak diğer açıdan baktığımızda; hukukun üstünlüğü, hız ve etkililik sorunları hala sürmektedir. Hukuk sürekli canlı yaşayan bir sistemdir. Hukuk sistemimizin gelişmesi için sürekli gelişim ve uluslararası standartlara uyum sağlanmalıdır.

Son olarak, ne söylemek istersiniz?

Her insan farklı yeteneklere ve hayallere sahiptir. İnsanın kendi yeteneklerini keşfetmesi ve bunları geliştirmesi oldukça önemlidir. Yetenekler ve beceriler ile hedeflerin uyumlu hale getirilmesi oldukça önemlidir. Hedeflerimize ulaşırken de etik değerleri unutmamalıyız. Tüm okurlarımıza sağlıklı günler diliyorum

Bu söyleşiye katıldığınız için çok teşekkür ederiz Aslan Bey.