Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası Atlet Külot Jartiyer Tanga Jüpon Body Büstiyer

bilecik haberleribilecik haberbozüyük haberosmaneli haberdövizakpchpmhp
DOLAR
36,6274
EURO
40,0282
ALTIN
3.525,65
BIST
10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Yağmurlu
7°C
Bilecik
7°C
Yağmurlu
Salı Çok Bulutlu
3°C
Çarşamba Karla Karışık Yağmurlu
5°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
8°C
Cuma Açık
14°C

Yiğit Emir Ahi’nin Yazar Yeşim Yörük ile Söyleşisi

Yiğit Emir Ahi’nin Yazar Yeşim Yörük ile Söyleşisi
/
09.03.2024 12:27
A+
A-

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Yeşim Yörük. 1977 yılında Almanya’nın Berlin şehrinde doğdum. On üç yaşıma kadar Türkiye’de büyükannem ve büyükbabamla yaşadım. İlk ve orta eğitimimi tamamladıktan sonra Almanya’ya ailemin yanına geri döndüm ve eğitimime Almanya’da devam ettim. Evliyim ve iki evladım var. Halen Almanya’da yaşıyorum ve tekstil dokuma sektöründe çalışıyorum. Aynı zamanda polisiye yazarıyım.

Yazma serüvenim 2018 yılında, Paradigma Polisiye Yayınları’nın düzenlediği Ödüllü Polisiye Öykü Yarışması için yazdığım Misk-i Amber adlı öykümün birinciliği kazanmasıyla başladı. 2019 yılında bir polisiye edebiyat dergisi olan ve internet ortamında yayın yapan Dedektif Dergi’de yazarlık yapmaya başladım. 2020’de Dedektif Dergi’nin düzenlediği Zehirli Kalem Polisiye Öykü Yarışması’nda Çikolatalı Kurabiye adlı öykümle mansiyon ödülüne layık görüldüm. 2021 yılında ilk polisiye öykü kitabım Kelimelerin Efendisi, 2022’de ikinci polisiye öykü kitabım Birtakım Cinayetler yayımlandı. İki kitabım da bir Herdem Kitap Yayın kuruluşu olan Herdem Polisiye etiketiyle çıktı. Bu arada birçok kolektif kitaplarda öykülerim yer aldı.

Kitabınızın ortaya çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz?

Hızlı başlayan yazma serüvenimde birkaç yılda onlarca polisiye öykü biriktirmiştim. İki ayda bir yayınlanan Dedektif Dergi’de öykülerim birikmeye başladıkça, daha önce hiç düşünmediğim bir şeyi düşünmeye başladım. Yazdıklarımı bir kitapta toplamayı… Fakat buna bir türlü cesaret edemiyordum. Dedektif Dergi’nin kurucularından, polisiye yazarı ve editör Gencoy Sümer’in cesaretlendirmesi ve yol göstermesiyle, öykülerimin arasından sekiz tanesini seçtim ve ilk kitabım Kelimelerin Efendisi doğdu. Aradan bir yıl geçmemişti ki ikinci kitabın hazırlıklarına başladım. Dedektif Dergi’nin düzenli yazarlarından biri olduğum için sürekli yazıyordum ve bir kitabı daha dolduracak sayıda öykü zaten birikmişti. Ve sonunda yine sekiz polisiye öyküden oluşan ikinci kitabım Birtakım Cinayetler çıktı ortaya. Kitaplarım polisiye öykülerden oluşuyor. İlk kitabım Kelimelerin Efendisi’ndeki öykülerin konuları birbirlerinden bağımsız olsa da soruşturmaları yürüten Cinayet Büro ekibi her öyküde aynı kişilerden oluşuyor. Ekip bir yandan farklı cinayetleri aydınlatmaya çalışırken, bir yandan da özel hayatları öykülere yayılmış vaziyette. İkinci kitabım Birtakım Cinayetler’deki öykülerde ise kurgular ve karakterler birbirinden bağımsız. Biraz da mizahi bir dille yazılmış, güldürürken düşündürmeyi amaçlayan bir suç polisiyesi.

İlk kitabımın ortaya çıkma serüveninde yazma aşamasından çok yayınlanma aşaması heyecanlandırdı beni. Tatlı bir heyecan, asla unutamayacağım bir deneyimdi benim için. İlk kez kitap çıkaran bir yazar için heyecan verici olduğu kadar zorlayıcı da bir süreç. Kitap dosyası yayınevinin yolunu tuttuğu andan itibaren belirli bir sıraya konulmuş onlarca işlemden geçmek zorunda. İnceleme, kapak tasarımı, editörlük, düzeltmeler, düzenlemeler, tekrar tekrar yapılan okumalar, iç mizanpaj ve benim bilmediğim daha birçok işlem zaman ve sabır gerektiriyor. İşin heyecan kısmı da orada giriyor devreye. Sabırla beklemek, ilk kitabın çıkacağı o ilk günü hayal etmek bazen yorucu fakat çoğu zaman tatlı bir duygu.

Öyküde önemli olan nsur nedir?

Romanda ya da öyküde, yazılan eserin türü hangisi olursa olsun, bence en önemli, en önde gelen unsur düzgün anlatıdır. Bir hikâyenin temeli ilgi çekici ve akıcı bir anlatıyla sağlamlaşır. Bir öyküde kullanılan dil ve anlatı onun okur üzerinde bırakacağı etkide önemli rol oynar. Aynı zamanda öyküler romanlar gibi olay örgüsünün karmaşık bir şekilde iç içe geçtiği geniş hikâyelerden oluşmaz. Tek bir olay veya karaktere odaklanır ve yapısı gereği karmaşık olmamalıdır. Sınırlı bir zaman diliminde sınırlı olay örgüsüne odaklanıp aynı zamanda da yoğun etki sunması açısından, öykü yazmak roman yazmaya göre daha zordur. Uzunluk kısıtlı olduğu için her kelimenin bir anlam taşıması ve her sahnenin öyküye hizmet etmesi gerekmektedir. Öykülerde bilgi verme sürecini dengelemek, zamanı etkili bir şekilde kullanmak, olay ve karakter gelişimini dengede tutmak, ana fikri net bir şekilde ifade edebilmek öykü yazmanın zorluklarıyla baş etmekte yararlı olabilir.

Okuyucularla iletişim deneyimlerinizde sizi derinden etkileyen durumlar oldu mu?

Kitap çıkarmak sanırım her aşamasında heyecan yüklü bir olgu. Yayın aşamasını atlattıktan ve ilk kitabımı ilk kez elime aldığım andan itibaren bambaşka bir heyecan sardı içimi. Yıllar içinde ilmek ilmek işlediğim, günlerce, haftalarca emek verdiğim, yazarken adeta yaşadığım öykülerim nihayet somut bir forma bürünmüştü ve daha fazla okura ulaşacaktı. Tarifi imkânsız bir sevinçti. Fakat korkularım da yok değildi.  Acaba okunacak ve en önemlisi de sevilecek miydi? Kitaplarım beklediğim ilgiyi görebilecek miydi? Öykülerimin çoğu daha önce Dedektif Dergi’de yayınlanmıştı. Belli bir kesim Yeşim Yörük’ü tanıyordu. Ancak yazdıklarımın kitap haline dönüşmesi, daha fazla kesime erişmesi, tüm okurların kitaplarımı çok seveceği, çok okunacakları anlamına gelmeyebilirdi. Yazdıklarım eleştirilebilir, kötü bulunabilirdi. Neyse ki şimdiye kadar okurlardan gelen geri dönüşler korkularımın yersiz olduğuna inandırdı beni. Yapılan her güzel yorum kendime güvenimi arttırmamda büyük rol oynadı. Elbette ki kitaplarımı beğenmeyenler de yok değil. Gelen eleştiriler yapıcı olduğu sürece her türlü eleştiriye açık oldum ve olacağım. İnsanız, mutlaka yapılan her negatif yorumdan sonra içimizde belli belirsiz bir sızı oluşur. Önemli olan eleştiriler yüzünden umutlarımızı kırmak değil, onları kendimizi geliştirme yolunda bir basamak olarak görmek.

Sizce bir öykü kitabı hangi özellikleri taşımalıdır?

Öykü kitapları genellikle bir yazarın farklı hikâyelerini içeren derlemelerdir. Her bir öykü kendi başına bir bütün olabilir veya bir dizi içinde bağlılıkları olabilir. Bu saydıklarım genel olarak bir öykü kitabını tanımlayan belli başlı özelliklerdir. Ben bir polisiye öykü yazarı olduğum için öncelikle polisiye öykü kitaplarının özelliklerinden bahsetmek isterim ve buna da polisiyenin tanımını yapmakla başlamak isterim. Polisiye işlenmiş ve daha önce çözülmemiş bir suçun öncesini, işlenişini, ardından yapılan soruşturmayı, inceleme ve araştırmaları ve bir dizi şüphelinin etrafında dönen olay örgüsünü anlatan edebiyat türüdür. Suçu araştıran karakterin mantık yürüterek ve deliller eşliğinde suçluyu ortaya çıkarması gereklidir. Polisiye bir eserde, öykü ya da roman, olmazsa olmaz ilk özellik çözülmesi zor bir suç ve son satıra kadar korunan gizem olmasıdır. Sonuca ağır ağır ulaşılmalıdır. Polisiye deyince akla ilk gelen suç cinayet suçu olsa da aslında polisiye, işlenmiş, daha önce çözülememiş, çoğu zaman faili belli olmayan her türlü suçu kapsar. Polisiye, suç edebiyatına verilen ortak addır. Suçu araştırıp ortaya çıkaran karakter polis veya bir dedektif olacağı gibi alelade biri hatta bir çocuk bile olabilir. Gelelim polisiye öykü kitaplarının bazı özelliklerine; elbette her polisiye eserde olduğu gibi öykü kitabını oluşturan öykülerin hepsinde çözülmesi zor bir suç ve gizem olmalıdır. Öykülerde okuyucuyu şaşırtacak, gerilimi ve gizemi arttıracak unsurlar bulunmalıdır. Sürükleyici ve etkileyici dil, kısa ve net anlatım, hızlı bir tempo, mantıklı çözümler ve en önemlisi de şaşırtıcı sonlardan oluşan öykülerin bir araya toplandığı kitaplar her zaman okurun ilgisini çekmede daha başarılı olmuştur.

Yeni öykü yazarı adaylarına önerileriniz nelerdir?

Doğrusu ben yazım hayatı başlayalı şunun şurasında beş altı yıl olmuş biri olarak yeni yazarlara öneriler vermenin haddim olmadığını düşünüyorum. Onlara öneri yerine kendi tecrübelerimi sunmak isterim. Yazmaktan bıkmasınlar, asla vazgeçmesinler. Yazım hayatının koşulları bazen bezdirici olabiliyor. Asla zorluklar yüzünden pes etmesinler. İyi yazmanın en doğru yolu çok okumaktan geçer. Çok okusunlar. Sadece bir türe bağlı kalarak bakış açılarını daraltmak yerine, edebiyatın her türünden örnekleri okusunlar. Yardım istemekten, yardım almaktan gocunmasınlar. Akıl akıldan üstündür, sözünü ömrüm boyunca kendime düstur edinmişimdir. Tecrübeli yazarlardan, edebiyatçılardan, ustalardan akıl almak, okurlarının fikirlerini, önerilerini, eleştirilerini dikkate almak, her tavsiyeyi kendilerini geliştirmek için kullanmak, yazım hayatlarında onlara yol gösterecek her bilgiyi kulaklarına küpe etmek onlara zarar değil, yarar getirir. Öğrenmeye açık olsunlar. Bir insan seksen yaşına da gelse öğrenmekten geri durmamalı. Onlara söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Yazma serüvenlerinde hepsine başarılar dilerim.

En sevdiğiniz öykü kitabı hangisidir?

Sevdiğim öykü kitaplarını tek tek yazsam, eminim çok ama çok uzun bir liste oluşur. Özellikle de polisiye olanlar… Muhteşem yazarlardan, muhteşem öyküler okudum bu yaşıma kadar. Öncelikle Dedektif Dergi’de düzenli yazan yazar arkadaşlarımın raflarda yerini alan öykü kitaplarını okurlara tavsiye etmek istiyorum ve bütün öykü yazarlarının kitapları diye son sözü söylüyorum.

Güzel ve keyifli bir sohbetti. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bana kendimi ifade etme şansı verdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim. Benim için de keyifli bir söyleşi oldu. Okurlarıma kitaplarıma kıymet verip okudukları için de ayrıca teşekkür etmek isterim. Daha ne diyebilirim, beni okumaya devam etsinler. Özellikle de polisiye edebiyatı seviyorlarsa…

ÖZÇİLEK REKLAM1
Yorumlar

  1. Latife TOPTAN DÜMBELEK dedi ki:

    Canımmmm Yeşimciğim,azmin,başarın ve yürüdüğün yolda sürekli gelişerek yukselmen çokkkk sevindirici,onur verici ..Yüreğinin götürdüğü yolda daima başarılar dilerim..Sevgilerimleee..

bsr recyclinghof berlin a rel="dofollow" href="https://www.vurgec.com/kategori/canta" title="Çanta">Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası