Yiğit Emir Ahi’nin Değerli Yazar Elvan Erdem ile Söyleşisi

Kimdir Elvan Erdem?

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde doğdum. İlk orta ve lise öğrenimimi bu şehirde tamamladıktan sonra, İzmir Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okudum. Aynı üniversitede Halk Bilimi dalında yüksek lisans yaptım. Uzun yıllar, hem ortağı olduğum dershanede hem çeşitli dershane ve etüt merkezlerinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalıştım. Şu anda, zamanımı çoğunlukla okuyarak ve yazarak geçiriyorum. Evli ve bir çocuk annesiyim.

Ne zamandır yazıyorsunuz?

İlk kitabım 2018 yılında çıkmasına rağmen lise yıllarından beri yazıyorum. Yazmaya küçük hikayeler ve deneme tarzında yazılarla başladım.

Yazarken ilham ya da motivasyon kaynağınız neler?

Hayatın kendisi. Hayatımda uzun yıllar biriktirdiklerimle kendimi yazar olarak buldum. Ayrıca başka insanları, hayatları gözlemlemek, okuyarak kurgu olsun olmasın nice yaşamlara, olaylara tanıklık etmek insana bolca malzeme veriyor zaten. Tabii ki yazma tutkusunu atlamamak gerek. Yazmak, bir ihtiyaç haline gelmedikten sonra yazar olmak mümkün değil.

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Sanırım mükemmeliyetçi tarafımı değiştirmek isterdim. Bir de her şeyi kontrol etmeyi çalışmayı. Yaş ilerledikçe kendimi akışa bırakmayı öğrenmeye başladım. Ama işimdeki titizliğim ve mükemmelliyetçi tabiatım, beni hem yavaşlatıyor hem gergin hissetmeme neden oluyor.

Kitabınızın Özbekistan’da yayımlanacağını öğrendiğinizde ne hissettiniz?

Elbette çok sevindim. Ülkemin sınırları dışına çıkmak ve başka bir dilde kitabımın yayımlanacak olması, heyecan verici bir duygu. Dilerim, bu bir başlangıç olur. Eserlerimin pek çok dilde yayımlanmasını ve daha çok okuyucu kitlesine ulaşmasını isterim.

Bir kültür insanı olarak okuma eylemi ve ülkemiz insanlarının bu konuya yaklaşımı ile ilgili neler söylemek istersiniz?

İnsanların zihinsel ve ruhsal gelişimi için kitap okumanın zorunlu olduğunu düşünüyorum. Okumak, boş zamanlarda yapılacak bir eylem değildir. Okumak, yemek içmek gibi bir ihtiyaç olmalıdır ki insan, toplum ve ülke olarak gelişelim. Eğitimi ne olursa olsun, okumayı alışkanlık haline getiren herkes gelişir. Çünkü okumak, zihinsel bir eylemdir. Zihin ne kadar çalışırsa dünyaya, insana bakış da o derece çok yönlü olur. Her şeyden önce okuyan insan sorgular. Ülkemin insanlarında gördüğüm en büyük eksiklik sorgulamamak, her şeyi olduğu gibi olduğu şekliyle kabul edip bunun değiştirilemeyeceğine inanmak. Sorgulayan insan, hayatta milyonlarca olasılığın olduğunu bilir. Bu da ancak okumakla mümkün. Ülkemde okuyan, sorgulayan insanların artması, en büyük dileğim.

Sizden sonraki nesli düşündüğünüz zamanlarda, nasıl bir duyguya kapılıyorsunuz?

Sadece bir yazar olarak değil, 25 yıl öğretmenlik yapmış biri olarak iki nesli yakından gözlemleme imkanım oldu. Son nesilden söz etmem gerekirse bu nesil, teknolojinin içine doğmuş, son derece zeki bir nesil. Teknolojiyle harikalar yaratıyorlar. Ancak okuma kültürü, gözlemlediğim her nesilde giderek azalıyor. Bu da beni gelecek kuşaklar ve dünyamız açısından çok endişelendiriyor. Yeni dünyayı, yeni nesiller kuracaklar. Teknolojinin getirilerinden yararlanırken okumayı gereksiz bir eylem olarak görmek, her şeyden önce insanlık değerlerimizin yıkıma uğraması açısından tedirgin edici. Çoğu insanın özellikle sosyal medyada izlediği ve “Bu gerçek olabilir mi?” diye sorduğunu biliyorum. İnsanı insan yapan empati, şefkat, merhamet, sağduyu gibi duyguları giderek yitiriyoruz. Üstelik bu sadece sosyal medyayla, izlediğimiz haberlerle sınırlı kalmıyor. Sokağa çıktığımız anda, karşılaştığımız yeni insan tipiyle hayrete düşüyoruz. Hayata olumlu bakma gayretimle bunun sadece geçici bir dönem olduğunu düşünmek istiyorum.

Son olarak takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Daha güzel bir dünyayı el birliğiyle yaratalım diyorum. Öğrencilerime ve tüm gençlere de çok okumalarını ve her şeye şüpheyle yaklaşmalarını öneriyorum. Okudukları kitaplar yanında, felsefe kitapları okusunlar ki sorgulama ve yorumlama yetenekleri gelişsin. Ve tabii unutmadan beni okumaya devam etsinler. Yeni romanım yakında.