Mesut Sav’ın Yazar ve Şair Selahattin Süzer ile Söyleşisi

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1955 yılında Sivas’ta doğmuşum. Çocukluğum, gençliğim bu güzel şehirde geçti. İlk Orta ve liseyi bu kadim şehirde okudum.

Şiir yazma yolculuğuna nasıl çıktınız? 

Şiir yazmaya ortaokul yıllarımda başladım. Lisede iki yerel gazetede şiir ve kısa öyküler yazmaya başladım. İlk şiir kitabımı “Sana Geldim” Orhan Aydın ile birlikte çıkardık.

Peki şair olmaya nasıl karar verdiniz? Sizi merak eden okuyucularınıza bu süreci biraz anlatır mısınız? 

Yazdığım şiirlerin beğenildiğini görüyordum. Bir şiirimi “Kim vurduya gidecek ölümüm, bir gece yarısı ıslak köşe başında yalnız”ı edebiyat öğretmenimiz Mehmet Köylüoğlu’nun beni cesaretlendirmesi ile Hayat Mecmuası şiir yarışmasına gönderdim. Yarışmada birincilik ödülü aldım. Kendime olan özgüvenimi kazanmıştım. Yazmaya devam ettim. Şimdilerde altıyüzün üzerinde şiirlerim var.

Kitabınız çıktıktan sonra hayatınızda bir değişiklik oldu mu? Yayın ve basım aşamalarında zorlandınız mı?

İlk kitabım çıktığında sevinç ve mutluluğumu anlatamam. Kitabımın üzerindeki ismimden gözlerimi alamıyordum. Garip bir duyguydu. Uzun zaman annesinden ayrı kalan çocuğun annesine kavuşması gibi bir şey. Bir şair ve yazar olmanın huzur veren yükünü genç yaşımda taşımaya başlamıştım. Liseden sonra Hava Teknik Okullarına başladım. Bir yıllık öğrencilik sonunda Hv. Astsubay olarak bu kutsal göreve başladım. İlk tayin yerim Eskişehir oldu. Burada kısa dönem Eğitim Enstitüsünde Türkçe okudum. Yazmaya ara vermiştim. Zamanım yağlı boya resim yapmakla geçti diyebilirim. Malatya’da şark hizmetinin ardından tekrar Eskişehir’e dönerek buradan emekli oldum. İzmir’e yerleşerek tekrar kendimi edebiyatın içinde buldum. “Bugünde Tükeniyor” kitabımın ardından “Vakit O Vakit Değil” şiir kitaplarımı çıkardım. Birçok sanat dergilerinde şiir ve öyküler yazdım. Smyrna ve Kurşun kalemler derneklerinin şair/yazar olarak birçok sanat etkinliklerinde söyleşi ve imza günleri yapmaktayım. Birkaç şiirim Türk Sanat Müziğinde bestelendi. Son olarak “Rüzgar suskun Eylül Ağlıyor” romanımı çıkardım. Kitapları çıkarmakta maddi olarak zorlandığımız bir gerçek. İsminizin ünlü olmadığı yerde fark edilemiyorsunuz. Bu da zaman zaman gönül küskünlüğüne yol açıyor.

Eserlerinizin insanlara nasıl bir duygu bırakmasını arzuladınız?

Romanımı bitirdiğimde kendimi büyük bir boşlukta hissettim. Yazdığım tüm karakterler benden bir parça gibiydi. Duyarak ve yaşayarak yazdığım romanın son 50-60 sayfasını ağlayarak yazdığımı biliyorum. Romandaki kahramanlar ile yüzleşmek zordur. Kimilerini cezalandırıyor, kimilerinin ölüm fermanını vermem gerekiyordu. Bu eserimin çok güzel dönüşlerini alıyorum. Kitabın etkisini üstünden atamayan okuyucuların olduğunu bilmek beni çok mutlu ediyor. Üç kez okuyanları biliyorum. Romanımın bir senaryoya kavuşarak filminin yapılmasını mümkünse başrolü kıymetli aktör Haluk Bilginer’in oynamasını çok isterim. Yeni iki şiir kitabı ve 35 kısa öykümü topladığım “Bir kelebeğin Peşinden” öykü kitabımı yakında çıkarmayı düşünüyorum.

Sanatınızı icra ederken etkilendiğiniz veya örnek aldığınız kişiler kimlerdir, neden? Bu kişilerin sanatsal gelişiminize etkisi nedir?

Şair ve yazar daima toplumun içerisinde olmalı. Toplumun nabzını tutmalı. İnsanların değer yargılarını, üzüntülerini, sevinçlerini kutsallarını tanımalı. Kitapsız, kütüphanesiz evler güneş girmeyen yuvalar gibidir. Her bireyin kendini yetiştirebilmesi için mutlaka okuması şarttır. Etkilendiğim yazarlar mutlaka olmuştur. Yaşar Kemal, Sebahattin Ali, Ahmet Ümit gibi. Atilla İlhan, Nazım Hikmet, Cemal Süreya gibi.

Yaşamınızın olmazsa olmazları nelerdir?

Okumak, empati yapabilmek, Saygı ve sevgiyi yeşertmek. Toplumsal yaşamın kıymetini bilmek.

Kültür sanat adına katıldığınız yurt içi yurt dışı etkinlikler (sergi, festival, yarışma, kongre, sempozyum, seminer, şenlik, konferans, bienal, kurs, eğitim faaliyeti, dernekler, vakıflar) nelerdir?

Kültürel sanat vazgeçilmez karakterimdir diyebilirim. İmza günlerimde yeniden doğduğumu sanıyorum.

Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?

Yeni kitaplarımı çıkarmak. Okuyucunun yüreğinde bir yer edinmek. Şiir ve öykülerle yüreğin tükenmeyen demi olmak diyebilirim.

Sosyal medyayla aranız nasıl? Hangi mecraları kullanıyorsunuz? Hangilerini kullanmıyorsunuz ve neden?

Oldukça iyi sayılır. Gazete, dergi ve Facebook da şiir ve öykülerimi paylaştığım sayfam var.

Değerli vaktinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Sevgiyle kalın…

Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim.