Mesut Sav’ın Yazar ve Şair Bekir Dağsever ile Söyleşisi

Şiir yazma yolculuğuna nasıl çıktınız? 

Şiir yolculuğuna çıkan şair (ozan), âşıkların farklı bir yolculuğu vardır. Benim yolculuğum aslında çokta farklı olmasa da ayrılan tarafı vardır. Önce en yakından başlayalı hem babamın babası şiir türkü, hem annemin babası türkü söylermiş. Bunlardan daha önemlisi ben öyle bir coğrafi konumdayım ki; halk edebiyatının en ünlü şairlerinden Karacaoğlan’ın köyüne 7 km, yine halk edebiyatı âşıklarından Gündeşlioğlu’nun köyüne 5 km,  yine halk edebiyatı halk şair (âşık) El Beyoğlu’nun köyüne 4 km ve 900 kişinin yaşadığı köyümde 13 tane şairi (aşığı) bulunan yerde yaşayan biri az biraz duygusu varsa kanımca şair olması kaçınılmaz sanırım.

Ben şair olmayı hiçte aklıma getirmemiştim. İki şiir kitabım yayınlandı. Mevsimin Son Çiçekleri ve Bütün Yollar Aşka. Üçüncüsünün de basıma hazır olmasına karşın kendimi çokta şair saymıyorum. Ayrıca 2 öykü, 2 masal, 2 kültür araştırma yazdım. Fakat yazın sanatında iddialı olduğum bir konu var. Oda HALK BİLİMİ (folklor). Bu konuda kayda alınmış bir kaç ciltlik bilgilerim mevcuttur.

Esas sorunun cevabına gelince kitap okumayı çok severim ve evinde 2000 -3000 kitaplı bir kütüphaneye sahibim. Yani kitap okuya okuya şair olmuşum dersem bu da abartı olmaz sanırım.

Peki şair olmaya nasıl karar verdiniz? Sizi merak eden okuyucularınıza bu süreci biraz anlatır mısınız?

Urfa / Suruç ilçesinde 1976 yılında Endüstri Pratik Sanat okulunda okuyordum. Okul müdürü bir şiir kitabı getirdi. Bu kitaptan bir şiir ezberleyip, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında okuyacaksın dedi. Kitabı karıştırdım. Belki çok güzel şiir vardı ama ben müdürüme dedim ki -hocam ben bunlardan daha güzelini yazarım- dedim. Müdür bey -yazda görelim- dedi. Sen bir şiir ezberle dedi. Akşam bir 19 Mayıs şiiri yazdım. Aklımda kaldığı kadarıyla:

Bandırma gemisi Samsun’a ilerliyor
Vatanın kurtulması için millet çare arıyor.
On dokuz mayıs bize kutlu ve mutlu olsun
Nasıl unuturuz ki seni on dokuz mayıs.

Sabah şiiri müdürümüze getirdim. Benim yazdığıma inanmadı. Ama şiiri beğendi. Bende bayramda kendi şiirimi okudum. Bu ilk şiirim oldu. Bir şair diyor ki “bir şairin şiir yazabilmesi için ezbere 50 çeşit çiçeği yazabilirse şiirde yazar” diyor. Şiir yazmak için kelime hazinesi çok geniş olması gerekiyor. 

Kitabınız çıktıktan sonra hayatınızda bir değişiklik oldu mu? Yayın ve basım aşamalarında zorlandınız mı?

Kitabım yayınlandıktan sonra hayatım da çokta bir değişiklik olmadı. Fakat en mutlu olduğum anlardan biri kitabımın çıkmasıydı. Bundan daha da mutlu oluşum üçüncü kitabım DÜZİÇİ ÇİTLİ KÖYÜ AVŞAR HALK KÜLTÜRÜ. (fıkraları, ağıtları, şiirleri, gelenekleri) adlı kitabım öyle tutuldu ki, köyümden gurbete kocaya giden kızlar bile çeyizine alıp koydular. Bu mutluluğumu anlatmam. Bu sevinci yaza / rçizer herkesin yaşamasını isterim.

Yayın ve basım aşamalarında zorlandınız mı?

Bir yazar için en zor iş bu olsa gerek. Yayınevi bul, yayınevini buldun, kitabı çıkaracak gücün var mı? Kitap çıkınca okuyucu bulabilecek miyim? Çevreden ve yazarlardan nasıl bir eleştiri alırım. Bunlar başlı başına önemli sorunlardan. İlk iki kitabımın benim acemi oluşumdan, haberim olmadan yayınevi telif hakkını da almışlar. O kitaplarımın ikinci baskılarını yapamadım.

Eserlerinizin insanlara nasıl bir duygu bırakmasını arzuladınız?

Şunu çok iyi bilirim bir şair, yazar, çizer; halkının yazan eli, işiten kulağı, söyleyen dili olmalı. Öyle şeyler yazılmalı ki okuyucuyu iyiye güzele, vatan, millet, doğa sevgisini şiirlerle, masallarla, hikâyelerle, anılarla en güzel şekilde anlatılmalı. Okuyucu haklı ve haksızı ayrıt edebilmeli. Zaten kitap okuma özürlü bir toplumda yaşıyoruz. Bunları yazarken de herkesin kolayca anlayabileceği bir dille anlatılmalı ve  şiir olsun masal olsun dinleyici de okuyucunun beyninde bir şeyler bırakılmalı. Yazar her zaman kendini yenilemeli yazılmamışları yazmalı.

Benim bulunduğum çevrelerde benim bir sözümü bir şiirimi yüzüme söylediklerinde mutlu oluyorum. Yani halkın duygularına hitap etmek önemli olduğunu düşünüyorum. Onun için iyi bir duygu bıraktığıma inanıyorum. Yazdıklarınla yaşadıkların bir birine uyarsa şiir de, masalda öyküde güzel olur.   

Sanatınızı icra ederken etkilendiğiniz veya örnek aldığınız kişiler kimlerdir, neden? Bu kişilerin sanatsal gelişiminize etkisi nedir?

Ben şiir konusunda Karacaoğlan, Dadaloğlu, El Beyoğlu bir de dünyaca ünlü Yaşar Kemallerin, Orhan kemallerin yaşadığı Çukurovalıyım.  Günümüzün büyük ozanlardan, yazarlardan etkilenmişimdir. İşin öteki boyutu, tabi her iki yani babamın babası, annemin babası şair olunca artık genlerden mi diyelim.  Bize de şairlik yazarlık bulaştı. Başta da söylediğim gibi yaşadığım köyde halk kültürü çok yaygın. Kadınlarımız ve gençlerimiz bile mutlaka Karacaoğlan’dan, Dadaloğlu’ndan ya da başka bir ozandan mutlaka birkaç dörtlük bilirler. Durum böyle olunca benimde başkanlığını yaptığım ÇİTLİ KÖYÜ KÜLTÜR VE DAYAIŞMA DERNEĞİ türkülü şiirli, köy seyirlik oyunlu etkinliklerimizi yapmaktayız. Hatta köyümüzde Kültür Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyan resmi kimlikli üç tane elamanımız var.

Yaşamınızın olmazsa olmazları nelerdir?

Bu sorunuza çok kısa bir cevap vereceğim. Halkım yani sosyal çevrem ve kitaplarım. Ruhumu dinlendirmek, duygularımı başkalarıyla paylaşmak için yazıyorum. 

Kültür sanat adına katıldığınız yurt içi yurt dışı etkinlikler (sergi, festival, yarışma, kongre, sempozyum, seminer, şenlik, konferans, bienal, kurs, eğitim faaliyeti, dernekler, vakıflar) nelerdir?

Kültür ve sanat adına katıldığım etkinliklerin sayısını bende bilemiyorum. 4 kere Kars Murat Çobanoğlu etkinliği, aşık ve şair etkinlikleri, Kütahya yine dört kez Kütahya merkeze 2 yıl, 1 yıl Simav’a, 1 yıl Tunçbilek ilçelerine, Kahramanmaraş. Bingöl Kığı Bal festivali, Elazığ Perşembe şiir akşamları, Antalya / Elmalı Abdal Musa anma etkinlikleri, Bodrum şair ve yazarlar etkinliği, Bursa Büyükşehir şairler festivali, Ceyhan şairler buluşması, Gaziantep şiir etkinlikleri, Mersin şairler etkinliği, Ceyhan, Kozan, Pozantı, Niğde, Hatay, zaten kurucuları arasında yer aldığım Çukurova Edebiyatçılar Derneği, her yıl düzenli olarak uluslararası müzik ve şiir etkinliği, Aydın, Söke. Sayısını bilemediğim kadar etkinlik.

Şiir yarışmalarına katıldım aldığım ödül, plaket katılım ve teşekkür belge sayısını bilemiyorum. Birincilik, ikincilik, mansiyon, özendirme ödülleri.

Dernekler konusuna gelince Çukurova Edebiyatçılar Derneği kurucularındanım ve hala yönetimindeyim. Adana’ da Yüreğir Osmaniyeliler Kültür ve Dayanışma Derneği kurucu ve onursal başkanıyım. Osmaniye Düziçi Çitli Köyü Kültür ve Dayanışma derneğinin hem kurucusu hem de başkanlığını yürütmekteyim. 

Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?

Gelecekle ilgili önemli bir planım yok. Elimde bulunan birkaç dosyayı kitap haline getirmek. Hem bunları hem eski ki kitaplarımı dijital ortama aktarıp, yeni nesille medya yoluyla buluşturma çabam var.

Sosyal medyayla aranız nasıl? Hangi mecraları kullanıyorsunuz? Hangilerini kullanmıyorsunuz ve neden?

Sosyal medyayla aram orta yollu sayılır. Mail ve facebook kullanıcısıyım. Bunları da kültür amaçlı kullanıyorum. Diğerlerinden yaşım gereği mi yoksa anlamıyor muyum onlarla pek işim olmuyor.

Değerli vaktinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Sevgiyle kalın…

Bana bu fırsatı verdiğiniz için sağlık mutluluk dileklerimle ben teşekkür ederim.