Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası Atlet Külot Jartiyer Tanga Jüpon Body Büstiyer

bilecik haberleribilecik haberbozüyük haberosmaneli haberdövizakpchpmhp
DOLAR
35,6798
EURO
37,4767
ALTIN
3.181,09
BIST
10.104,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Parçalı Bulutlu
13°C
Bilecik
13°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Çok Bulutlu
14°C
Pazartesi Çok Bulutlu
15°C
Salı Açık
16°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
16°C

Kader Yılmaz İle Edebiyat ve Şiir Üzerine Söyleşi

Kader Yılmaz İle Edebiyat ve Şiir Üzerine Söyleşi
/
16.01.2024 12:04
A+
A-

Okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

1973’te Edirne’de doğdum. İlk ve ortaokulu Edirne’de okudum. Liseyi ise çeşitli nedenlerden yarım bırakmak zorunda kaldım. Fakat ilerleyen yıllarda lise öğrenimini dışarıdan bitirmeyi başardım. 1995 yılında evlendim ve 1997 yılında kızım dünyaya geldi. Sonraki süreçte çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalıştım. Bu zamana dek çeşitli yayınlarda şiir, öykü, söyleşi ve köşe yazılarım yayınlandı. Ayrıca bir yerel gazetede yayın yönetmenliği ve muhabirlik yaptım. Kimi haberlerim uluslararası haber ajanslarında kendine yer buldu.  Bunlara ilave olarak sivil toplum alanında da çalışmalar yürüttüm, kadın derneklerinde yöneticilik yaptım. Kadınların bilinçlenmesi ve güçlenmesi için çeşitli projelere öncülük ettim.

2018 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünü kazandım, 2022 yılında mezun oldum. Üniversite öğretimi sürecinde yabancı dillere merakımı keşfettim. İyi seviyede Osmanlıca ve Farsça öğrendim ve öğrenmeye de devam ediyorum. Füruğ Farruhzad ve Sadık Hidayet başta olmak üzere İran Edebiyatı ve İran Yakın Tarihi üzerine özel olarak yoğunlaşmış durumdayım. Halen Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Tarih Tezli Yüksek Lisans öğrencisiyim.

İlk şiirinizi / yazınızı ne zaman yazdınız?

Edebiyat aslında her zaman benimleydi. Okumayı öğrendiğimden beri roman, öykü ve şiir hep hayatımda oldu. Ama yazmaya karar vermek, cesaret etmek pek kolay değil. Büyük edebiyat eserlerini okuyunca “ben böylesini yazamam” diyorsunuz. İşte o cesaret adımını attıran kızım oldu bana. Kenara köşeye karaladığım kimi notlar ve hatta mısralar vardı. Kızım, “Lotusum” diyorum ben ona, o dağınık parçaları bir araya getirmem için hem ilham hem cesaret verdi.2020 yılından beri de şiir yazmaya çalışıyorum.  İlk şiirlerimi sosyal medya üzerinden paylaştım ve çok olumlu eleştiriler aldım. Bu benim cesaretimi daha da arttırdı.

Devamında edebiyat dergilerine şiirlerimi göndermeye başladım. Çok sayıda ulusal ve uluslararası dergide şiirim yayınlandı. 2023 yılında Kaygusuz Abdal 13. Öykü ve Şiir Yarışması’nda “Kırık” isimli eserim Seçici Kurul Özel Ödülü’ne değer görüldü. Bütün bunlara rağmen kendime “şair” demiyorum, “şiir yazmaya çalışan bir garip Kader’im” ben. Şairlik olup biten bir şey değil benim kanaatime göre, yaşadıkça uğruna mısra dökülen ve belki hiç ulaşılamayacak bir unvan.

Sizi etkileyen ilk kitap veya yazar neydi ve neden?

Beni etkileyen iki kitap oldu aslında. İlki Erol Toy’un ‘Acı Para’sıydı. Yoksul bir ailenin taşlı bir tarlayı verimli bir bağa dönüştürmesi ve bu süreçte yaşanan zorluklar. Ağa’nın oğlu genç kızlarına musallat olur, kızın gönlü olmayınca o kadar emek verdikleri bağ ellerinden alınır ama yine de pes etmezler. Bütün aile sımsıkı kenetlenir, bir arada durur tüm baskılara rağmen. Bu beni çok etkilemiştir, mücadele etmek, düşmek, yeniden kalkmak ve devam etmek… Hayat da böyle değil midir zaten?

İkincisi kitap değil ama şair, Orhan Veli Kanık. Beni şiirle tanıştıran, her bir mısrasıyla beni şaşkına çeviren bir şair. Şiire geç başlamamamın sebebi Orhan Veli’dir: “Daha iyisini kim yazabilir? Ancak Orhan Veli’nin kendisi!”. Başka beni etkileyen şairler de elbette var, lakin Orhan Veli bir başka…

İlham kaynağınız nedir? Nasıl yazarsınız? Hangi vakitler, sevinçliyken mi üzüntülüyken mi yazarsınız?

İlham kaynağım hayatın bizzat kendisi. Hayatın her şeyinden besleniyorum, acelesinden, yavaşlığından, üzüntüsünden ve sevincinden… Gündelik yaşantımın içinde olan önemsiz sayılabilecek en küçük şeyden veya en büyük yıkımlardan… Düşünüyorum da üzgün olduğumda daha çabuk kaleme sarılıyorum sanki. Kimi zaman duyduğum bir bağlama sesi, bazen bir çocuk ağlaması… Bu coğrafyanın havası etkiliyor belki de… Bir kelimenin, bazen de başta anlamsız gelen bir sesin peşine takılıp günlerce düşündüğüm çok oluyor. O kelimeyi, o sesi tamamlayan, anlamlandıran bir devam ve elbette bir kapanış arıyorum. Bir mısranın devamını günlerce bekliyorum mesela. Kimi zaman da bütün bir şiir hemen dökülüveriyor kağıda. Öte yandan Çanakkale’nin de mısralarımı besleyen, büyüten bir yer olduğunu düşünüyorum.

Neden Çanakkale? Bunun bir sebebi var mı?

Hayatımda üç şehir oldu diyebilirim. Doğduğum yer, sultanlar şehri, 99 yıllık başkent, inci tanem Edirne. Uzunca bir süre yaşadığım, Büyük Atatürk’ün kurduğu şehir ve Cumhuriyetin başkenti Ankara ve bir de bende yeri bambaşka olan Çanakkale. Neden Çanakkale? Eskiden beri ruhumda bir yerlerde benim Çanakkale‘de yaşamam gerektiğine dair bir his vardı. O hissin peşinden gittim. Ama müthiş bir şehir, havasıyla suyuyla ve büyük destanıyla… 1915 büyük bir destan, benim şiirlerimde anlatmaya çabaladığım ölümsüzlük destanı… Bu şehrin her bir adımında 57. Alay’ın, türküsü yakılan Onbeşlilerin, vatan kokan Aynalı Çarşı’nın, Seyit Onbaşıların ölümsüzlüğü var. Her sokağa çıkışımda bunu duyumsuyorum. On bir uzun şiirden oluşan bir Çanakkale Destanı kaleme aldım. Lakin Çanakkale’yi, bu şehre dair yetiştirdiğim hisleri anlatmaya, biliyorum ki yeterli olamaz. Çanakkale’de yaşayıp şiire heveslenmemek mümkün değil.

Edebiyatın diğer sanat dallarıyla olan ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında her sanat dalının özü edebiyatla yoğrulmuş bence. Her sanatın özü sözcük değil midir?. Edebiyat sözcüğün ilk biçimi, tarihsel olarak da böyle. O sözcükler mısraya, notaya, fırçaya, sahneye dönüşüyor ama hepsinin çıkışı işte o sözcük. Sözcük hamur oluyor, kimi fırçayla o hamura son halini veriyor kimi bağlamasıyla… Tek tek sözcüklerin çıktığı yer de yüreklerimiz, duygularımız, gurur ve acılarımız…

“Öz” ile “söz” arasında bir analoji kuruyorum ben, özümüz söz oluyor, sözümüz de özümüz. Ve buna sanat diyoruz.

Bundan sonrası için hedefleriniz neler?

Sürekli yazarı olduğum kimi basılı ve dijital dergiler var. Onlara eser göndermeye devam edeceğim. Fakat basılı dergicilik maliyetlerin artmasıyla beraber zor bir dönemden geçiyor. İtibarlı ve köklü kimi edebiyat dergileri dijital olarak yayın hayatına devam etmek zorunda kaldılar.

Şiir yazmaya çalışan herkese sorulur ve siz de soracaksınız muhtemelen, “kitapsız şair olur mu?” diye. İlk yanıtım şudur, şair sayılmak için kitap gerekli midir? Yunus Emre’nin, Kaygusuz Abdal’ın şiir kitabı mı var? İkinci yanıtım, dergiler için söz ettiğim durum şiir kitapları için daha çok geçerli. Yayınevleri büyük sıkıntılar içinde. Edebiyata fırsat vermek için, ses olmak için çok çabaladıklarını biliyorum. Her şiir yazan veya benim gibi şiir yazmaya çalışan birisi şiir kitabı olsun ister elbette. Bakalım süreç nasıl gelişecek?

Cevaplarınız için çok teşekkür ederiz.

ÖZÇİLEK REKLAM1
Yorumlar

  1. Zeynep Ses dedi ki:

    Kader Yılmaz şiir sesli kadın
    Seni ve emeğimi alkışlıyorum.

  2. Aysen dedi ki:

    Kaderciğim ne kadar güzel bir söyleşi olmuş tebrik ediyorum harikasın canım ♥️

  3. Nihal önem dedi ki:

    Sizi tanıtan kapsamlı röportaj olmuş teşekkürler

bsr recyclinghof berlin a rel="dofollow" href="https://www.vurgec.com/kategori/canta" title="Çanta">Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası